Bir düğün iptali, ırkçılık iddiaları ve bir dava açılması: Bourg-lès-Valence’da bir düğünün reddi yoğun bir tartışma yaratıyor. Şehir belediye başkanı Marlène Mourier, bu kararı haklı çıkarmak için “çıkar amaçlı evlilik” şüphesinden bahsediyor. Gelin aday Sylvie bu suçlamaları kesinlikle reddediyor ve ırkçı ayrımcılığı kınıyor. Bu olay, yerel yöneticilerin yasal yükümlülükleri ile şahsi inançları arasındaki derin gerginlikleri gözler önüne seriyor.
Tartışmalı bir belediye kararı
17 Mayıs 2025’te, Bourg-lès-Valence belediye başkanı Marlène Mourier, Fransız vatandaşı Sylvie’nin ve Tunuslu, yasadışı durumda olan nişanlısının birlikteliğini kutlamayı reddediyor. Ona göre, bu birliktelik “beyaz evlilik” olarak değerlendiriliyor ve yalnızca idari bir durumu düzeltmek amacı taşıyor. Nişanlısı olmadan kapalı bir belediye binasıyla karşılaşan Sylvie, öfkesini dile getiriyor ve bu durumu kamuoyuna ayrımcı ve ırkçı bir eylem olarak nitelendiriyor. Sonrasında, belediye başkanına dava açmaya karar veriyor.
Bu olay, 2023 yılında Béziers ve Hautmont’ta meydana gelen benzer vakaları hatırlatıyor; burada da seçilmiş yetkililer, belgesiz kişilerle evlilikleri kutlamayı reddetmişti ve bu durum yerel yönetimlerin yetki sınırları üzerindeki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Fransa’daki evliliğin hukuki çerçevesi
Fransa’da evlilik, Anayasa ile korunan temel bir haktır. Anayasa Mahkemesi’nin içtihatları açıktır: Yabancının yasadışı durumu, evlilik reddi için tek başına bir gerekçe olamaz. Medeni Kanun’un 175-2. maddesi, belediye başkanına bir birlikteliğin içtenliği konusunda şüphe duyulduğunda kamu savcısına başvurmasına izin verir. Ancak, belediye başkanı, kamu savcısının görüşü olmadan bir evliliği kutlamayı reddedemez.
Bu koruma, evlilik özgürlüğünü sağlama ve ayrımcılığı önleme amacını gütmektedir. Ayrıca, yasadışı durumdaki kişilerin samimi ve kalıcı ilişkiler kurabileceğini de kabul etmektedir. Ancak, bu mevzuat bazen belediye başkanlarının yetkilerini kısıtlayan bir engel olarak algılanmaktadır, özellikle de çıkar amaçlı evlilikleri şüpheli gördüklerinde.
Yasal düzenlemede sertleşme mi?
Sürekli tartışmalar karşısında, son zamanlarda yasalarla ilgili çeşitli öneriler ortaya çıktı; bu öneriler, belediye başkanlarının yasadışı durumdaki kişilere yönelik evlilikleri doğrudan reddedebilme güçlerini pekiştirmeyi amaçlıyor. Senato, bu yönde bir önlem oyladı, ancak bu girişim Anayasa tarafından güvence altına alınan temel haklarla uyumluluğu konusunda ciddi endişeleri beraberinde getiriyor.
Bu önerilere karşı sesler yükseliyor ve yabancılara yönelik damgalanma riski ile bireysel özgürlüklere zarar verme endişesi dile getiriliyor.
Karma çiftler için gerçek sonuçlar
Karma çiftler için bu tartışmalar somut sonuçlar doğuruyor. Birlikteliklerinin sorgulanmasından veya reddedilmesinden duyulan korku, stres ve belirsizlik yaratabilir. Bazıları, idari veya hukuksal komplikasyonlardan korkarak evlenmekte tereddüt edebilir. Diğerleri, partnerlerinin durumundan ötürü ayrımcılığa maruz kaldıklarını hissedebilir.
Yetkililerin, bireylerin haklarına saygı gösterirken, kurumsal bütünlüğü korumaları son derece önemlidir. Mevcut prosedürler, zaten dolandırıcılığı tespit etme ve önleme imkânı sunmaktadır. Belediye başkanlarının yetkilerini artırmak, yeterli güvence olmaksızın, temel haklara zarar verebilir ve güvensizlik iklimine yol açabilir.
Çıkar amaçlı evliliği anlamak

Çıkar amaçlı evlilik, diğer adıyla beyaz evlilik, gerçek bir birlikte yaşam amacı olmaksızın, esas olarak bir avantaj elde etmek amacıyla yapılmış bir birliği ifade eder; bunlar arasında bir oturum izni veya Fransız vatandaşlığı sayılabilir. Bu tür bir evlilikte, tarafların genellikle dolandırıcılığa ortak olduğu görülmektedir. Aksine, gri evlilik, yalnızca bir eşin diğerine gerçek niyetleriyle ilgili yalan söylemesi durumunu ifade eder.
Fransız yasaları, bu uygulamaları ciddi suçlar olarak değerlendirmektedir. Yabancıların giriş ve ikamet kuralları ve sığınma hakkı hakkında Medeni Kanun yasa maddesi L623-1, yalnızca bir oturum izni veya vatandaşlık almak amacıyla bir evlilik yapmanın beş yıl hapis cezası ve 15.000 euro para cezası ile cezalandırıldığını belirtmektedir. Bu cezalar, eylemin örgütlü bir biçimde işlenmesi durumunda on yıl hapis cezası ve 750.000 euro para cezası ile artırılabilmektedir.
Cezai yaptırımların yanı sıra, bir çıkar amaçlı evlilik, Medeni Kanun’un 146. maddesi çerçevesinde iptal edilebilir. Bu madde, eşlerin samimi rızası olduğunu şart koşmaktadır. Şüphe durumunda, nüfus memuru, kamu savcısına başvurabilir ve o da ne yapılacağına karar verebilir; bu karar, bir soruşturma açılmasını veya evliliğin kutlanmasına itiraz edilmesini içerebilir.
Çıkar amaçlı evlilikleri, farklı uyruklara sahip bireyler arasındaki samimi birlikteliklerden ayırmak önemlidir. Şüphe yalnızca bir eşin idari durumu üzerine inşa edilmemelidir. Evlilik özgürlüğü gibi temel hakların korunması garanti altına alınmalı ve dolandırıcılığı önleyici önlemler de alınmalıdır.
Gerekli dengeyi bulmak
Bourg-lès-Valence’deki durum, bireysel haklarla yerel otoritelerin sorumluluklarını dengelemenin karmaşıklığını gözler önüne seriyor. Dolandırıcılıkla mücadele ile temel özgürlüklerin korunması arasında bir denge bulmak hayati öneme sahiptir. Belediye başkanları, şüphe duyduklarında harekete geçebilmek için gerekli araçlara sahip olmalıdırlar, ancak bu araçlar sağlam hukuki güvencelerle desteklenmelidir.
Seçimlere katılanlar, hukukçular, dernekler ve vatandaşlar arasındaki diyalog, dengeli çözümler geliştirmek için gereklidir. Şeffaflık, nüfus memurlarının eğitimi ve bireylerin hakları konusunda farkındalık artırma, suistimalleri önlemeye ve kurumlara olan güveni güçlendirmeye katkıda bulunabilir.
Bourg-lès-Valence’deki tartışma, Fransa’daki bireysel haklar ve kamu sorumluluklarıyla ilgili temel soruları gündeme getiriyor. Ayrıca, kurumsal bütünlüğü sağlarken, temel evlilik hakkını savunmanın önemini hatırlatıyor. Bu tartışma, henüz kapanmamış, eşitlik ve adalet değerlerini korumak için kolektif bir düşünce geliştirilmesini gerektirmektedir.
Thank you!
We will contact you soon.