2025’te Fransa, 20 yıl içinde 19 yasanın kabul edildiği bir tarih boyunca göçmenlik yasalarını yeniden değerlendirmeye hazırlanıyor. 21. yüzyılın başından beri, sağcı veya solcu olsun, ardışık hükümetler, bir dizi önlemle göç politikalarını şekillendirmiştir. Gözaltı koşullarının zorlaştırılması, aile birleşimi ve sahte evliliklerle mücadele gibi konular, Nicolas Sarkozy ve Manuel Valls gibi siyasetçilerin yasalarındaki yerini almıştır. Daha yakın zamanda, Emmanuel Macron’un başkanlığı altında, konuşma sığınma taleplerinin işlenmesinin etkinliği ve Fransız topraklarını terk etme yükümlülükleri üzerine yoğunlaşmıştır. Yeni tartışmalar yaklaşırken, yasaların aşırı artışı üzerindeki sürekli tartışmalar hafifleme belirtisi göstermiyor.
Son yirmi yılda, Fransa’nın göçmenlik alanındaki yasama manzarası, 19 yasa metni kabulü ile önemli bir dönüşüm geçirmiştir. Nicolas Sarkozy gibi liderlerin veya François Hollande dönemindeki sol hükümetlerin etkisiyle, her yönetim bu hassas konuda kendi izini bırakmış gibi görünmektedir. Reformların sıkılığına rağmen, idari gözaltı ve düzensiz yabancıların kontrolü konusu hâlâ kritik bir önem taşımaktadır.
Uzun süreli gözaltı süreleri, yeni aile birleştirme kuralları ve ikamet koşullarındaki artan sıkılaşmalar arasında, her yasama süreci kendine özgü çözümler ve zorluklar getirmiştir. Emmanuel Macron döneminde, 2024 reformu, Anayasa Konseyi tarafından kısmi bir sansüre uğramasına rağmen, uzaklaştırma tedbirlerini artırmayı amaçlamış ve oturma izinleri için kriterler getirmiştir.
Bu yasaların aşırı artışı perspektifinde, bu yasaların sürekli olarak küresel göç akışlarına cevap vermeye çalıştığı, siyasi eleştiriler ve sosyal baskılar arasında denge kurarak hareket ettiği gösterilmektedir. 2025 için planlanan yeni reform, bir süreklilik içinde yer alırken, ülkenin göç politikasını daha da geliştirmeyi hedeflemektedir.
Göç Reformu: Uzun Bir Yasama Yolu
Göçmenlik meselesi, son yirmi yılda Fransız siyasi tartışmalarında merkezi bir yer işgal etmiştir. Birçok yasama reformu süreci, bu karmaşık ve tartışmalı konunun önemini göstermektedir. 2000’lerin ortalarından bu yana Fransa, göçmenlikle ilgili olarak en az 19 yasa benimsemiş, ardışık hükümetlerin bu hassas meselede iz bırakma isteğini ortaya koymuştur. Bu reformlar, aile birleşimi, idari tutuklama ve oturma izinlerinin verilmesi gibi çeşitli yönleri kapsamaktadır. 2025 için duyurulan bir sonraki reformla, son yıllarda kabul edilen metinlerin önemli noktalarına geri dönmek önem taşımaktadır. Örneğin, 2003 yılı, Jacques Chirac’ın görev süresi altında kabul edilen önemli bir yasaya sahne olmuş, bu yasa giriş koşullarını ağırlaştırmış ve gözaltı süresini 32 gün olarak artırmıştır.
Sarkozy ve Hollande Dönemindeki Önlemler
Nicolas Sarkozy’nin başkanlığı altında, göçmenlik yasaları önemli değişiklikler geçirmiştir. 2006 ve 2007 yılları arasında, bazıları aile birleşimini kısıtlamayı ve sahte evliliklerle mücadeleyi hedefleyen birkaç yasal düzenleme yürürlüğe girmiştir. Hollande dönemi, esneklikler içerse de sıkılaşma eğilimlerinden de muaf olmamıştır. Manuel Valls’in gözetiminde 2012’de kabul edilen bir yasa, oturma hakkını kontrol etmek amacıyla yeni bir özgürlükten mahrum bırakma tedbiri getirmiştir. 2015 yılında, Fransa binlerce sığınmacıyı kabul ederken, yeni yasalar, dosyaların işlenmesini hızlandırmayı ve çok yıllık oturma izinlerini tanıtmayı hedeflemiştir. Bu bağlam, çağdaş yasama evriminin çerçevesini şekillendirmiştir.
Macron Dönemindeki Değişiklikler ve Yasama Geleceği
Emmanuel Macron ile Fransa, desteklenen ve bazen tartışmalı reformlar yolunda ilerlemeye devam etmiştir. 2018 yılından bu yana, “göç ve sığınma” yasası gibi düzenlemeler, gözaltı sürelerini uzatmış ve entegrasyonu iyileştirmek adına başka önlemlerle eş zamanlı olarak yürürlüğe girmiştir. Fransa topraklarını terketme yükümlülükleri (OQTF) etrafında oluşan kaygılar, yeni yasama önerilerine yol açmıştır. 2025 için hazırlanan yeni reform, bu idari gözaltı önlemlerini artırmayı önermekte olup, Ulusal Meclis içinde ateşli tartışmalara neden olmaktadır. Son 20 yıla bakıldığında, Fransız göçmenlik hukuku sisteminin sürekli olarak toplumsal sorunlara uyum sağladığı açık olmakta ve gelecek nesil yasaların bu gelişen süreklilik içinde yer alacağı gözlemlenmektedir.
Thank you!
We will contact you soon.